22 Nisan 2024

İklim Günlüğü

Karbon ayak izi nasıl aklanır?

Elbette küresel iklim değişikliğinin birincil sebebi, yaklaşık iki yüz yıldır atmosfere saldığımız karbondioksit başta olmak üzere çeşitli sera gazları. Peki, insanlık olarak şu ana kadar atmosfere saldığımız karbondioksiti hüüüp ederek geri çekebilir miyiz?

Dünyada bir grup yatırımcı, Direct Air Capture teknolojisi ile işte bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Söz konusu yatırımcılardan biri de İzlanda’da inşaatı devam etmekte olan “Mammoth” adlı DAC tesisini kuran Climeworks firması.

Mammoth, kullandığı enerjiyi jeotermal kaynak ve güneş ile sağlayacak. Bir akciğer gibi çalışacak, ancak bizim gibi oksijen çekip karbondioksit vermeyecek; tam tersi, havadaki karbondioksiti çekecek ve yer kabuğunun derinliklerine gönderip oraya hapsedecek.

Mammoth tesisi vizualizasyonu

Direct Air Capture (kısaca DAC) teknolojisini Türkçeye “doğrudan hava yakalama” olarak çevirebiliriz. Bundan birkaç yıl öncesine kadar “atmosferi yeniden yapılandırma” olarak da tanımlanabilecek bu tarz girişimler sadece fikir aşamasındaydı. Yapılan fizibilite çalışmaları, atmosferdeki karbon bileşenli gazları ancak küçük küçük oranlarda azaltabilecek bu tür tesislerin fazla pahalı olduğunu gösteriyordu. İşin açıkçası havayı emme fikri, kulağa biraz da bilim-kurgu geliyordu. Ancak iklim değişikliğinden kaynaklanan tehlikelerin tahmin edilenden hızlı artması ve dünyanın sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerine bir türlü ulaşamaması nedeniyle, etkisi ve güvenilirliği hakkındaki soru işaretlerine rağmen karbondioksit yakalama tesisleri bilim insanları ve yatırımcılar arasında popülerleşmeye başladı.

Peki bir yatırımcı, havadaki karbondioksiti emerek sera gazı oranını azaltacak, üstelik bunu da oldukça küçük miktarda yapabilecek böylesi bir tesise neden yüzbinlerce dolar yatırır?

Öncelikle siz havadaki karbondioksiti emerek yerin altına hapseden böyle bir tesis kurmak istediğinizde, belli başlı devletler yatırım sermayenizi sübvanse ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde Biden yönetiminin hava yakalama tesisi yatırımlarına geçtiğimiz yıl ayırdığı destek miktarı tam 1,2 milyar dolar. Yatırımı yaptınız, tesisi kurdunuz, nasıl para kazanacaksınız? Bu noktada da karbon ayak izini küçültmeye çalışan şirketler devreye giriyor. Karbondioksitin metrik ton başına bir parasal değeri var; siz örneğin 10 metrik ton kadar karbondioksite karşılık gelen parayı bu hava yakalama tesisine verdiğinizde, kurumsal karbon ayak iziniz o kadar küçülmüş oluyor. Microsoft, JPMorgan ve UBS, Climeworks'ten karbon ayak izini küçültmek için kredi satın almak adına uzun vadeli anlaşmalar imzalayan büyük şirketlerden bazıları. Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, geçen yıl Climeworks'ün en büyük bireysel müşterisi olduğunu ve kendi karbon ayak izini dengelemek için şirkete her yıl 10 milyon dolar ödediğini söyledi.

Faaliyete geçtiğinde İzlanda’daki Mammoth’un yıllık karbondioksit yakalama ve yerin altına hapsetme kapasitesi 36 bin metrik ton olacak. Bu rakam, dünyanın yıllık toplam karbondioksit emisyonunun sadece bir milyonda biri. Gerçekten küçücük bir oran.

İzlanda'daki Mammoth’a benzeyen, ama çok daha büyük bir tesis ise Amerikalı dev petrol şirketi Occidental Petroleum (Oxy) tarafından Teksas'ta inşa ediliyor. Ancak Oxy, yakaladığı karbondioksitin bir kısmını daha fazla petrol çıkarmak için kullanmayı planlıyor.

“Stratos” adını taşıyan bu tesis, Mammoth’tan 10 kat daha güçlü olacak ve yılda 500 bin metrik ton karbondioksiti yakalayıp tutma potansiyeline sahip olacak. Oxy, bugün bir petrol üreticisi olmanın yanı sıra bir “karbon yönetimi” şirketi olmaya çalıştığını söylüyor ve önümüzdeki yıllarda her biri yılda 1 milyon metrik ton karbondioksit yakalayabilen 100 hava yakalama tesisi kurmayı planlıyor. Bu iş için dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock ile ortaklık kurdu ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin devlet petrol şirketi Adnoc ile de doğrudan hava yakalama tesisleri geliştirmek için bir anlaşma yaptı. Amazon, AT&T ve Houston Astros da karbon ayak izlerini küçültmek için Oxy’ye para verenler arasında yer alıyor.

İzlanda’daki Mammoth’u inşa etmekte olan Climeworks'ün de agresif genişleme planları var. Louisiana'da kuracakları bir hava yakalama tesisi için Beyaz Saray fonlarının bir kısmını sağladılar. Kenya’da, Nairobi yakınlarında büyük bir tesis inşa etmek için bir grup Kenyalı girişimciyle birlikte çalışıyorlar ve ayrıca Kanada'da ve Avrupa'nın diğer ülkelerinde tesis inşa etme planları var.

Ancak hava yakalama şirketlerinin önümüzdeki yıllarda inşa edeceği yüzlerce tesisle öngördüğü büyük planlar, henüz var olmayan bir pazara dayanıyor. Şu ana kadar yalnızca bir avuç büyük şirket doğrudan hava yakalama kredilerine gönüllü olarak milyonlarca dolar harcamaya istekli olduğunu kanıtladı ve kurumsal dünyanın geri kalanının da yakın zamanda aynı yolu izleyeceğinin garantisi yok.

Üstelik bu projelerin çoğu, az evvel dediğim gibi hala tartışmalı bir noktada. Hava yakalama pazarı henüz başlangıç aşamasında, ancak halihazırda çeşitli akademisyenler ve aktivist çevreler tarafından eleştiriliyor. Bu eleştirilerden bazıları, hava yakalama işinin petrol ve gaz şirketlerinin, yani küresel ısınmadan birinci derecede sorumlu sanayi kollarının ömrünü uzatmak için yaptığı bir manevradan ibaret olduğu yönünde. Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi Fosil Ekonomisi Program Direktörü Lili Fuhr, “Hava yakalama tesisleri yeni bir inkar, aldatma ve erteleme dalgasıdır. Fosil yakıt endüstrisi, üretimlerinde büyük bir değişiklik yapmadan bu durumdan çıkış yolu bulabileceğimizi söylemeye çalışıyor” diyor.

Stanford Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden Prof. Mark Jacobson ise Mammoth ve Stratos gibi hava yakalama tesislerini “hiç işe yaramayan, iklim kriziyle mücadeleye ve hava kirliliğine zerre kadar faydası olmayan” tesisler olarak tanımlıyor.

Hava yakalama ve karbondioksiti emerek yer altına depolama teknolojisinin kendini geliştirerek gözle görünür bir fayda sağlayıp sağlamayacağını yakın zamanda öğrenmiş olacağız. Bakalım bu dev tesisler, çok uluslu şirketlerin para karşılığı “karbon ayak izi aklama” araçları mı olacak, yoksa küresel iklim mücadelesine katkı mı sağlayacaklar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İklim Günlüğü

Karbon ayak izi nasıl aklanır? Elbette küresel iklim değişikliğinin birincil sebebi, yaklaşık iki yüz yıldır atmosfere saldığımız karbondiok...