29 Mart 2024

İklim Günlüğü

 Osuruk gazını araştırmak için uzaya uydu gönderildi

 

Başlıkta osuruk kelimesini görüp takıldıysanız hemen söyleyeyim, daha bilimsel bir konudan söz edeceğim. Ama osuruktan da söz edeceğim. Çünkü osuruk, küresel iklim değişikliğini olumsuz yönde körüklüyor. Biz osurdukça yerküre ısınıyor. Nasıl mı?

2024’ün Mart ayının başında bir SpaceX roketi uzaya fırlatıldı ve yörüngeye bir uydu yerleştirdi. Uydu, Harvard Üniversitesi tarafından tasarlandı ve Amerikan Çevre Savunma Fonu (EDF - Environmental Defense Fund) tarafından finanse edildi. 88 milyon dolara mal olan bu uydunun adı MethaneSAT. Görevi ise yerküreyi taramak ve sahip olduğu spektrometre aracılığıyla dünyanın neresinde ne kadar metan gazı salgılandığını tespit edip haritalamak.

Güzel haberler okuduğumuzda “Türkiye’de güzel şeyler de oluyor” deriz ya, bu artık küresel düzeyde de kullanabileceğimiz bir kalıp oldu. Felaketlerin içine öylesine battık ki dünyada güzel bir gelişme olduğunda “Dünyada güzel şeyler de oluyor” diyoruz. İşte MethaneSAT’ın uzaya fırlatılışı böyle bir haber bana soransanız. Oldukça önemli bir atılım olmasına rağmen Türkiye’de hiçbir yayın organı bunu görüp de haberleştirme refleksini göstermedi. Ben MethaneSAT’tan New York Times aracılıyla haberdar oldum sizi de haberdar etmek istedim.

Metan, adını duyduğumuz bir gaz. Ama tam olarak ne olduğunu pek bilmiyoruz. Karbondioksit gibi metan da bir sera gazı ve sanayi üretiminin bir çıktısı olduğu gibi doğal süreçler tarafından da üretiliyor. CH4 olarak biliniyor ve bir karbon atomuna bağlı dört hidrojen atomundan oluşan bir molekül formuna sahip. Evlerimizde kullandığımız doğalgazın yüzde 70 ila 90’ı metandan oluşuyor. Yani aslında yemek yapmak için, ısınmak için metan gazını yakıyoruz.

Şimdi osuruk konusuna dönelim. Metan gazını memeli canlılar da üretiyor. Nasıl mı? Evet, osurukla. Osurduğumuzda çıkan gazın belli bir bölümü metan. Ama bildiğiniz gibi osuruk, doğalgaz gibi kokmuyor. Osuruğa kokusunu veren bileşen, içinde az miktarda bulunan hidrojen sülfür gazı. Ama elbette MethaneSAT uydusu osuruğu değil, daha kütlesel miktarda salınan metan gazını izleyecek.

Bilim insanları, MethaneSAT’ın bir yıl içinde yayınlamaya başlayacağı verilerini incelemenin “uçurumun kenarından aşağı bakmak" olduğunu söylüyor. Çünkü ortalama sıcaklığın artışı ile insan dahil tüm canlıların felaketine yol açacak olan iklim değişikliğine yol açan karbon bileşenli gazlar içinde metan, karbondioksitten sonra ikinci sırada bulunuyor. İklim gündeminde ise kömür ve akaryakıt tüketiminin çıktısı olan gazlara daha fazla odaklanıldığı için metan daha az konuşuluyor.

Bilimsel bilimsel okurken şu soru geçmiş olabilir aklınızdan: Durum buysa, osurmayacak mıyız?

Osuracağız tabi ki. Canlıların doğal metabolizmalarından kaynaklı metan gazı salınımının zaten önemli bir etkisi yok iklim değişikliğine. David Wallace-Wells’in The New York Times’da yayınlanan makalesine göre mevcut metan salınımının yüzde 60’ı, insan tarafından doğal olmayan yollarda oluşturuluyor. Ekonomi gazetesinde geçtiğimiz hafta yayınlanan Didem Eryar Ünlü’nün haberine göre ise, Paris Anlaşması hedeflerinin tutması için 2030’a kadar metan salınımının yüzde 75 oranında azaltılması gerek.

Küresel iklim değişikliğiyle mücadelede metana öncelik vermek çok daha mantıklı. Çünkü metan salınımını ve mevcut metan yoğunluğunu tez elden azaltmak, diğer karbon bileşenli gazları azaltmaktan daha kolay ve hızlı.

İklim savaşında ilk darbeyi metana vurmak, insanlığa ilk anda ciddi bir mevzi kazandırabilir. İşte bu yüzden MethaneSAT uydusunun görevi çok önemli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İklim Günlüğü

Karbon ayak izi nasıl aklanır? Elbette küresel iklim değişikliğinin birincil sebebi, yaklaşık iki yüz yıldır atmosfere saldığımız karbondiok...