12 Şubat 2024

İklim Günlüğü

Yerli otomobilden önce yerli gübre ve yem üretebilmeliyiz (📌Agroexpo İzmir)

📷Engin Tatlıbal

Fransa'da başta başkent Paris ve çevresi olmak üzere birçok bölgede çiftçilerin traktörleri ile yaptıkları eylemler devam ediyor. Ucuz gıda ürünleri ithalatına karşı koruma, Fransız protestocuların eylemlerinin odağındaki talep. Romanya’da, Yunanistan’da ve Batı Avrupa bölgesinde de traktörler yolları işgal etti ve etmekte.

İlk başta Almanya’da binlerce çiftçi, hükümetin getirmek istediği yeni yasayla “tarımsal dizel yakıta uygulanan vergi avantajının kademeli olarak sona ermesini” protesto etmek için 15 Ocak’ta Berlin'de bir eylem yaptı. Protestolar kıta geneline işte bu eylemden sonra yayıldı.

Peki Türkiye’de durum ne? Son yıllarda bahsedildiği gibi Türkiye pek çok tarım ürününü ithal eder bir durumda mı?

2022’de Türkiye yaklaşık 23 milyar dolarlık tarım ithalatı yapmış. İhracat ise yaklaşık 34 milyar dolar. Burada bir dış ticaret fazlası var elbette, ancak şu çok net ki 34 milyar dolarlık tarım ihracatı Türkiye gibi bir ülke için çok az olduğu gibi, 23 milyar dolarlık tarım ithalatı da yine, Türkiye gibi bir ülke için oldukça fazla.

Geçtiğimiz hafta ziyaret ettiğim (ve yıllardır düzenli olarak etmekte olduğum) Agroexpo İzmir Tarım ve Hayvancılık Fuarı’da konuştuğum firma yetkililerinin birçoğunun düşüncesi aynı birkaç noktada buluşuyor:

Türkiye’nin belirli bir mantığa dayanan bir tarım politikası ve uygulama stratejisi yok, derhal oluşturulmalı

Türkiye akaryakıt ile birlikte gübreyi ve hayvancılık açısından yemi de büyük oranda ithal ediyor. Yerli gübre ve yem üretimi için gerekli adımlar bir an önce atılmalı. Yerli otomobil yapmadan önce yerli gübre ve yerli yem üretebilmemiz sanki daha önemli gibi.

Tarımsal sanayi yeterli seviyede değil. Katma değerli ürün çeşitliliği son dönemde artsa da istenen noktanın uzağında. Antalya’da portakalı çiftçiden 2 liraya alıyorsunuz, kurutup kuru portakal şeklinde sattığınızda fiyatı 50 katına, 100 katına çıkıyor. Bu türden ürün geliştirme çalışmalarına yoğunlaşılmalı.

Ve tabi iklim konusu... Bu kriz bugüne kadar karşılaştıklarımızın hiçbirine benzemiyor. Beklenmedik iklim şartlarının oluşması hasadı doğrudan etkiliyor. Bu da tabi ürün arzını sınırladığı için fiyat istikrarsızlığına yol açıyor ve sonuç olarak da enflasyonu besliyor.

Akaryakıtı ve doğalgazı ithal eden bir ülke olarak Türkiye’nin gönyede durabilmesi için ihracatın büyük önemi var. Ancak Avrupa Birliği’nin yeni düzenlemeleri, ihracatı ciddi biçimde zorlaştıracak. Yeşil Mutabakat çerçevesinde belirli bir karbon salınımının üzerinde denk düşen bir karbon ayak iziniz vara korkunç gümrük vergileri sizi bekliyor olacak. Ayrıca örneğin Türkiye’nin en önemli ihraç ürünlerinden sultaniye üzümü artık açık alana sererek kurutamayacaksınız. AB açık alanda kurutulmuş üzümü veya domatesi almayacak. Dolayısıyla çiftçinin kurutma makineleri alması gerekecek ve bu da ciddi bir yatırım maliyeti anlamına geliyor.

Üstelik Türkiye’nin en önemli ihracat müşterisi olan Avrupa Birliği’nin politik yapısı da değişiyor. Pek çok ülkede korumacı siyaset izleyen sağ partiler iktidara geldi ve gelmekte. Avrupa’nın politik görünümüne şöyle bir baktığımızda sağın ağırlığını net olarak görebiliyoruz. Rusya’da Putin, Belarus’ta Lukaşenko ve Türkiye’de Erdoğan ve bunların temsil ettiği yönetim biçimleri ise parti veya ideolojiden çok kişiye dayalı sistemler. Ukrayna’da ise bir savaş kabinesi görev yapmakta. Bu manzara, üretimin desteklenmesinin ne kadar kritik bir adım olacağını görmek için sanıyorum yeterli.

Agoexpo fuarını uzun yıllardır takip eden bir gazeteci olarak bu yılki kadar sönük bir ortama hiç tanık olmadığımı ifade etmeliyim. Tarım ve gıda üretiminin ne kadar önemli ve stratejik olduğunu pandemi bize göstermişken, durumun tam tersi şeklinde karşıma çıkmasını beklerdim.

Belli ki işler yolunda gitmiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İklim Günlüğü

Karbon ayak izi nasıl aklanır? Elbette küresel iklim değişikliğinin birincil sebebi, yaklaşık iki yüz yıldır atmosfere saldığımız karbondiok...