24 Şubat 2024

Ajanda Notları

Bir daha söyleyelim: CHP İzmir’i kaybedebilir

Eylül ayında söylediğimi tekrar edeyim: CHP bu yerel seçimlerde artık İzmir’i kaybedebilir. Bunun yanında mevcut muhalefetin geleceğini de Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da alacağı sonuç belirleyecek. Çünkü tarihin yaşadığımız anında Türkiye’de muhalefetin tek ve tartışmasız lideri Ekrem İmamoğlu’dur. İmamoğlu kaybederse CHP karışacak, muhtemelen kurultaya gidecek.

İstanbul’a ilişkin yaptığım girizgahı açmadan evvel İzmir’e ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum. 1 Eylül günü YouTube’da “CHP İzmir’i kaybedebilir” demiştim ve bunu çeşitli önkoşullarla gerekçelendirmiştim. Bu önkoşullar şimdi kısmen gerçekleşmiş durumda ve daha net söyleyebiliyorum ki 31 Mart’ta CHP İzmir’i kaybedebilir.

Nasıl kaybedebilir? Her şeyden önce artık ortada bir ittifak yok. 2019 seçimlerinde adı konulmamış bir ittifak vardı ve İyi Parti ile HDP İzmir’de aday çıkarmayarak CHP’yi desteklemişti. O seçimde Tunç Soyer, yüzde 58 gibi bir oy alarak seçilmişti. Ancak ilginç olan taraf, AKP’nin adayı Nihat Zeybekci de yüzde 39’a yakın bir oy almıştı İzmir’de. Yani her üç İzmirliden biri değil, daha fazlası AKP adayına oy vermişti.

İzmir’de AKP’ye desteğin hangi seviyede olduğunu gösteren son parametre, 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları. Oraya baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de yaklaşık yüzde 33 oy aldı. Yani net biçimde her üç İzmirliden biri Erdoğan’a oy verdi.

31 Mart’ta ise İzmir’de muhalefet cephesinin üç adayı var; iktidar cephesinin ise tek adayı var, Hamza Dağ. CHP Cemil Tugay ile, İYİ Parti Ümit Özlale ile, DEM Parti, yani Ex-HDP ise Akın Birdal gibi önemli bir isim ile yerel seçimlere giriyor. Tunç Soyer’in 2019’da aldığı yüzde 58, bu üç parti arasında paylaşılacak. 58’in 8’ini DEM Parti ve Akın Birdal alabilir. Kaldı 50 puan. Yılardır mecbur kaldığı için CHP’ye oy veren ve artık CHP’den bıkmış olan merkeze yakın İzmirlilerin oyları İYİ Parti’ye kayacaktır. Bunların oranının 10 puandan az olmayacağını düşünüyorum. Tunç Soyer’e yönelik memnuniyetsizlik ile yeni aday Cemil Tugay’ın sessizliği ve bilinmezliği de eklenince İYİ Parti’nin alacağını öngördüğüm minimum 10 puan artacaktır. Eğer İYİ Parti İzmir’de yüzde 15’ten yüksek oy alırsa, AKP İzmir’i kazanabilir. Benim hesabım bu. Üstelik İzmir’de bir de sandığa gitmeyecek genç veya genç yetişkin bir kitle var ki, sonuca etki etmeleri de muhtemel olacak.

Gelelim İstanbul’a... İstanbul sadece İstanbul’un seçimi olmayacak, hem Ekrem İmamoğlu’nun ve hem de Türkiye’deki politik ana akım muhalefetin de kaderini tayin edecek bir seçim olacak. Çünkü tarihin yaşadığımız anında Türkiye’de muhalefetin tek ve tartışmasız lideri, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur. İmamoğlu kaybederse, en son CHP kurultayı ile başlatılan muhalefet projesi, baştan çökmüş olur. Yani “İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanı olarak devam etmesi ve düşük yoğunluklu muhalefeti, yüzünü de çok eskitmeden sürdürmesi, bu süreçte Özgür Özel’in ise İmamoğlu’nun sekreteri gibi CHP örgütünü şekillendirmesi” projesi... Bu yapı, İmamoğlu’nun İstanbul’u kazanması önkoşuluna bağlanmış durumda. Şimdi İmamoğlu İstanbul’da kazanamazsa CHP karışır, muhtemelen kurultaya gider, İmamoğlu Genel Başkan seçilir. Ama İstanbul’u kaybetmiş bir genel başkan olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir raconu olur? İşte bu biraz tartışmalı.

Özgür Özel’e bakıyorum bakıyorum, olmuyor. Oturmuyor. Bir sınıf başkanı gibi duruyor. Çalışkan bir öğrenci, önden ikinci sırada oturup dersi dinleyen, yaramazlık yapan arkadaşlarına kızan bir sınıf başkanı. Özgür Özel’in sınıf başkanı olduğu sınıfın öğretmeni ise Ekrem İmamoğlu.

Ankara’da ise tablo daha net görünüyor. Mansur Yavaş’ın kazanamaması benim için sürpriz olur. Diğer kentlerde ise İzmir ve İstanbul’da olduğu gibi -muhalefet açısından- durum pek net değil. Çünkü İmamoğlu-Özgür Özel yönetimi kendi aralarında çok fazla çekişerek yürüttüler aday belirleme sürecini. Pek çok ilde de -duyumlarıma göre- çok da sempatik olmayan isimler aday gösterilmiş durumda.

Velhasıl sonuç şu olacak; merkezlerde kimler kazanırsa kazansın, seçim sonrasında ekonomi yönetiminde çok ciddi bir sıkılaşma politikası bizi bekliyor. Kimileri seçimden önce dolar alın diyor, kimi altın alın diyor. Zaten geçinmekte zorlanan milyonlar, seçim sonrası izlenmeye başlanacağı söylenen agresif kemer sıkma süreci ile daha da zorlanacaklar.

Parti ve adaylardan ziyade, seçimin asıl getireceği bu olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İklim Günlüğü

Karbon ayak izi nasıl aklanır? Elbette küresel iklim değişikliğinin birincil sebebi, yaklaşık iki yüz yıldır atmosfere saldığımız karbondiok...